16 Nisan 2012 Pazartesi

Elde var 34...

"Küçük bir kız çocuğu iken de laf dinlemezdin zaten... ne var ne yoksa kendi bildiğin..." 

Anneciğim, sana bir itirafta bulunayım aslında o günlerde de pek birşey bildiğim yoktu; bugün de yok :)

İçimde bir türlü büyütemediğim kız çocuğu hallerim var sıkça... bir de kendimde keşfettiğim ve keşfettikçe de daha bir ben olduğum tomurcuk anlarım; anılarım... anlatmaya kıyamadığım; yaşamaya doyamadığım... her gününden ayrı bir keyif aldığım... bazen içinde kaybolduğum... kalp ritmimi bozacak kadar kendimi yorduğum... dünyalar güzeli dostluklar edindiğim... arasına bir de güzel aşk sığdırdığım... yollara dökülüp perişan olduğum... sonrasında yine koşa koşa kendimi kalemim ve defterimle başbaşa bulduğum...

Küçükken olduğu gibi şimdi de dilek tutmak için sebeplerim var çokça... Her dolunay ışığında, her yeniayda, her bir çam ağacı kendince salındığında, yeni bir yuvaya sağ ayağımla adımımı attığımda, bambaşka bir diyarda bulduğum havuzlara attığım parlak bozuk paralar ardında, parlak gökyüzünü süsleyen yıldızlardan 9 tane saydığımda, sabahın köründe uyandığımda, mevsimin ilk meyvesini yediğimde...

Elde var 34 olunca sadece kendi hayatımın kıyısına vuran dalgaları değil ötesini görüyorum ve de hiç anlayamadığım; anlamlandıramadığım sesler çalınıyor kulağıma...

Bu seslerden biri evren'in en güzel hediyesi anneliğin hediye edildiği bazı kadınların bebeklerine verdikleri zararların sebebini soruyor... bir diğer ses, farklı bir yerde kız çocuklarının yüzlerini yere eğdirenlerin gece yataklarında nasıl uyuyabildiklerini... bir baba çaresizce çağımızın sosyal platformunda "kızım kayıp" diye çığlıklar atarak sesini duyurma çabasında...

çocuklar artık bizim küçüklüğümüzdeki gibi kedileri alıp beslemiyorlar annelerinden azar işitme; sonunda çığlık çığlığa aşı olma pahasına... onun yerine zarar veriyorlar minik can'lara, şiddet öğretilmiş minik can'larıyla...

gizli; pamuktan; pembe bir sığınağa yerleştiriyorum şiddeti, acımasızlığı ve sevgiye dönsün diye ufak ufak çabalıyorum kendimce; meleklerimle...

şimdi elde var 34 ve ben yine sevgiyle büyümeyi diliyorum; öğreniyorum... hani söyledim ya en başta, küçük bir kız çocuğuyken de pek birşey bildiğim yoktu; şimdi de hiç olmasın... kendimden başka...

Seni çok seviyorum...

Yavrun...
Burçak

Tarihlerin de bir önemi yok aslında zamanın da…  Evvel zaman içinde kalbur saman içinde insanlar öncelikle duvarlara yazarak kendilerini anl...