25 Şubat 2017 Cumartesi

Güneşli bir Ankara sabahı...
Koşar adım girdim mağazanın içine iki lastik toka almak için... bir kaç pembe varmış üzerinde renkli boncukları olan... o sırada yanımda belirdi Abdurrahim, ışıltılı gözleri kucağına sığmayan peçete poşetleri ile... Avucundaki tüm kuruşları bıraktı sonra...
Git dedim al ne istersen... kendine çikolata ne istersen... yarı mahçup yarı umutlu baktı yüzüme; sonra koşturdu biraz marketin içinde ve yanıma geldi...
gözlerimin en içine bakıp sordu
"abla kardeşime bez alabilir miyim?"

Söz bitti... an dondu... insanlığın ayıbı asılı kaldı...

Burçak

19 Şubat 2017 Pazar

Aşkınız dünyanın en güzel şiirlerinin yazıldığı şehre ilham versin...
Kalemimden tam da bu satırlar döküldüğünde arnavut kaldırımları ve de anneannemin dantelleri seslendi parmak uçlarıma.

Gün güzeli bir başlangıçta fonda hafiften esinti yaratan ezgi, şehirlerin kıymetlisi arnavut kaldırımlarının hikayesini anlatıyor. Arnavut kaldırımları anneannemin o eski sandıkta sakladığı dantellerine benzer aidiyeti taşıyor ilmeklerin arasında. Arşınlarken sokakları adımlarımla; dantellerde gezdirirken parmak uçlarımı bir döneme; yaşanmışlığa şahitlik etme çabasına girmemem mümkün değil. Kokusu tanıdık, ayaklarımın aşina olduğu şehirlerdeki arnavut taşlı sokaklar en iyi sırdaşı; en iyi sırdaşım oluveriyor coşkuyla büyüsüne kapıldığım üstü tozlanmaya yüz tutmuş anılarımın. İçinde bir ben varken; yanıma eklenen bir ses daha da dokunulmaz kılıyor yaşanmışlıklarımı; öpmeye de unutmaya da kıyamıyorum. Hiç bitmesin istediğim ve aşkın en hiç haline kavuştuğum o an'ı durup dondurmaya niyet, tüm varlığını sarıyor. Bir düşün içine düşmüşken, kuş yuvalarını barındıran ağacın ucundaki bahar dalının ilk çiçeği içimde aheste beste bahara yelken açıyor ve göz göze geliyoruz.

Aşkla, ışıkla,
Burçak

10 Şubat 2017 Cuma

Yeniköy... Gün Doğumu
Her şeyin tonu var...
Sesin öncelikle...
Çıkan tınının içinde öyle bir ton var ki gönüller yapar...
Çıkan tınının içinde öyle bir ton var ki gönüller yıkar...

Tonu var örneğin şiddetin... çiçeğin renkahenk hallerinin...
Siyahın en açık tonu beyaz...
Ton tona biraz zıt ama bir o kadar da zengin aralarında barındırdığı ile...
Ve bir o kadar da zengin, derin o tonton anneannelerimiz, dedelerimiz...

Gezilip anı biriktirilecek tonlarca saklı bahçe var dünyada...
Arnavut kaldırımlarında dondurulacak tonca anı ve de...

Tonlarca bedeli var kalmanın ve gitmenin...
Kalan olmanın; gidene ses etmemenin...

Notalar var kalbini pembenin en aşk tonuna bürüyen...
Tonlarca kamburu var varlığın kendine görev edindiği...
Tonu var aşk'ın bir sessiz, mesafeli, özlem dolu bir coşkulu...
Tonu var yaşamın... bir belli bir belirsiz...

aşkla, ışıkla,
burçak


9 Şubat 2017 Perşembe

Hich Otel Konya 
Sonu başa; başı sona bağlamayacaksın belki de...
Aralık kalacak hep kapı...
Giden kendiliğinden; gelen kendiliğinden...
Senin damağında kekremsi bir tat bırakanları ardına salıverdiğin...
İçinin aldıklarını buyur ettiğin...
İlla ki gitsin diye gözünün içine bakmadığın...
Gayipten bir teslimiyet hali kapı aralığı...
Bir de içini saran merak elbette; seni neyin beklediğine dair...
Aldığı kadar cesaret...
Üç adım ileri; iki adım geri...
Denelinesi...

aşkla, ışıkla
burçak 

Tarihlerin de bir önemi yok aslında zamanın da…  Evvel zaman içinde kalbur saman içinde insanlar öncelikle duvarlara yazarak kendilerini anl...