19 Mayıs 2015 Salı

Ses'iz...

Ses'iz...

Mevsimleri vardır hayatın... Pencerenin yanındaki kağıdın en altına bir çizgi çizdi ve dedi ki burası sonbahar. Özenle yazdı "son bahar". Sonra ağaçları anlatmaya başladı. Çam ağaçlarını değil ama meyve verenleri. Dallardan yapraklardan rüzgardan bahsederken bir soru sordu yüreklerini kırpmadan pür dikkat dinleyen meraklılara. Dedi ki "siz hiç sararan yaprağına sıkı sıkıya tutunmuş bir ağaç gördünüz mü?" ve asılı kaldı soru, yüreklerde, yüzlerde, kalpte...

İki adım daha attı, yeşil kalemi aldı eline, sol tarafa yukarıdan aşağıya doğru inen bir çizgi daha bıraktı beyaz kağıdın üzerine. Kış yazdı bu sefer... Hüzün tam yerleşmek için adım atmışken dedi ki kış aslında tohumları ektiğiniz yerdir. Kış'ın tohumunu, kardelenleri, kış'ın ilk'in, yeniden doğumun baharına hazırlık olduğunu anlattı. İçimize kış çiçeği nergis'in kokusunu serpti, damağımızda kabullenişin ve evrene teslim oluşun eşsiz tadını bıraktı...

Mavi idi elindeki kalem... kolunu yukarı kaldırdı ve en yukarıya "ilk bahar" ı yerleştirdi. Gözlerine yerleşen gülümseme ile arkasını döndü ve seslendi "umut"... Umuttur dedi ilk bahar... Kış'ta ektiğiniz tohumun yeşerdiğini görürsünüz diye seslendiğinde, derin bir nefes aldık hepimiz, en kış'ın bile ardından baharın hep geleceğini; hep geldiğini bize hatırlatan an'lara, acılara, aşklara ürkek bir göz atıp hemen baharın tazeliğini yudumladık...

Yeniden doğumun ardından gelen kutlama dedi ve en sağa turuncu kalemi ile yukarıdan aşağıya bir çizgi çekerek "yaz" dedi adına... Bir kıpırtı oldu anında ve kutlama zamanı dedi. Kendinizi taktir etme zamanı, eğlenerek coşkuyla kendini, hayatı denize, güneşe bırakma zamanı... hediyeler verme zamanı kendine, ruhuna...

Karşımızdaki döngüye ve doğa ana'nın bilgeliğine bakakaldı ruhlarımız... Varoluştan bu yana sırrını gönüllere, gören gözlere sunan doğanın karşısında şükran duygusu kalbimizde uyandı ve aşkla yayıldı, yansıdı...

Doğa'nın ses'izi... iyi ki vazgeçilmezimsin...

kelimelerimi dile getiren; ışığı ışığıma yansıyan tüm can'lara, ses'imi taşıyan bulutlara, rüzgarlara, ağaçlara, kumrulara, ay çiçeklerine şükranlarımla...

aşkla, ışıkla,

burçak

https://www.youtube.com/watch?v=NxMtexFKwhU

“The mantra Prabhu Ap Jago Paramatma Jago Mere Sarve Jago Sarvatra Jago itself produces an effect in the body mind and spirit. But if the practitioner is aware of the meaning of the words and sings them with awareness this song is transformed into a prayer – a prayer from God to God. The meaning of this mantra is: “God awaken, God awaken in me, God awaken everywhere.” But we can understand it’s meaning in other ways; we know that God is love, thus we are saying; “May love awaken; may love awaken everywhere”, or still; “open my heart, and with my heart open I ask you to open the heart of my brother.” Sri Prem Baba


Tarihlerin de bir önemi yok aslında zamanın da…  Evvel zaman içinde kalbur saman içinde insanlar öncelikle duvarlara yazarak kendilerini anl...