30 Mart 2017 Perşembe

Eski sokağının üzerinde gezdirdi parmak uçlarını...
Gözlerini kapattı ve kandil gibi uçları yeşillenen incir ağacının dallarını tutacakmış gibi uzattı elini boşluğa; 
Yüzünde özlemle karışık bir tebessüm...
Gün doğumlarını beklerken duyduğu heyecan tam da o anda en varlık haline yerleşti... 
Daha da sıktı göz kapaklarını ve penceresini süsleyen dut ağacının özlemine bıraktı kendini... 
Kuş sesleri beliriverdi ve yüzünü gökyüzüne çevirdiğinde; uçmayı yeni öğrenen yavruların volesiyle uyandı... kayboldu doğanın içinde... sessiz... sedasız... 

iyi ki...

aşkla, ışıkla ve özlemle yeniköy'e

Burçak 

Tarihlerin de bir önemi yok aslında zamanın da…  Evvel zaman içinde kalbur saman içinde insanlar öncelikle duvarlara yazarak kendilerini anl...