Her bir meditasyon içinde kendi hikayesini barındırır, renkahenk şifaya giden yola atılan adımdır ve varlığın sonsuzluyla kana kana sohbet ettiğin an’dır. İşte tam da o andan sana sesleniyorum…
Hoşgeldin…
Sen Mavi’nin sesi ile içindeki Tanrıça enerjisini dengeleme heyecanındayken yanındaydım ve çıktığın muhteşem yolculukta sana eşlik ediyordum. Ayaklarının iki ileri bir geri gittiği, daha önce bir tanesini de kaçırdığın Tanrıça Meditasyonunu Dolunay’ı takiben gelen ay tutulması eşliğinde yakalamış olmanın tesadüf olmadığının farkında olduğunu biliyorum. Bu nedenle koşar adım çıkarken aidiyetini sorguladığın yaşamdan “güvendesin ve seni koruyoruz” diye seslendim sana var gücümle.
Kapıdan içeri girdiğinde yüzündeki telaşa, çıktığın yokuşta hızlanan nefesin eşlik ediyordu. Sokağın tamamını saran adaçayının tanıdık kokusu adımlarının doğru yöne aktığının en samimi şahidiydi. Mavi gözleri olan uzun sarı saçlı mavi bir ses karşıladı seni ve “hoşgeldin” dedi. Etraftaki melek figürlerine, mavi’ye, onun sesine ve tanıdık dostlara gülümsedin altın ışığını göz bebeğinin tam da ortasına ustaca yerleştirerek. Salonun ortasında 10 adet puf ve her birinize ait beyaz dumanlı büyülü mum eşliğinde başladı yolculuğun.
Gözlerini kapatıp, sadece akışta kalmaya niyet ettiğin dakika araladın tüm kapıları. Kristal ışık ile tüm bedenini arındırarak içindeki en kadın ve en erkek tarafını dengelemekti senin için esas olan. Halbuki o kapıların ardında daha nice şifaya kucak açtın zamansızlığın içinde. Gönül gözün mor ışıkla karşılaştığında içindeki bilge huzurla gülümsüyordu ve rahatça yerleşti varlığının en derinine. Onunla yeniden buluşmak, ruhunun gülümsemesi için yeterliydi.
Sonra elinle bedeninin mavisine, yeşiline, sarısına ve kırmızısına dokunduğunda, sonsuzluk döngüsünün başının üzerinde özgürce dolaşmasına izin verdin huzurla. Bedeninin en üst noktasından en altına kadar bir ağaç gibi uzadın ve köklendin güzel nefesinle. Ellerini kalbine götürdüğünde “koşulsuz sevgi” parmaklarından kalbine aktı. Evrensel yaşam enerjisi anlamına geldiğini ezbere bildiğin –ki dolu dizgin aktı her bir hücrene.
Yolculuğun devamında 1’den 15’e ve 15’ten geriye sayıldığında; sayıların, zamanın anlamını yitirerek an’la bütünleştiğinde, Pleiades takımyıldızından, çok uzaklardan bir ses, bir yaşam sundu önüne, sana tanıdık. Önce biraz korktuğunun elbet farkındaydım, o dakika yine seslendim sana güvendesin diye ve birlikte kısa bir yolculuğa çıktık varlığının gökyüzüne olan merakına doğru, adım adım. Bundan daha fazlası olmalı diye düşündüğünde, bu farkındalıkla mücadeleni ayakta alkışlıyordum, beraberimdeki bilgeler, yunuslar ve gökkuşakları ile.
Geri dönerken kendini birden ormanda bulduğundaki şaşkınlığın görülmeye değerdi. İşte oradaydı senin bir başka yaşamının farkındalığı. Ormanın içinde karşına çıkan yarısı at yarısı ise insan o güçlü varlıkla, doğanın en derinindeki buluşmanızı, etrafınızı saran tüm ağaçlar salınarak selamladı. Çıplak bedeninden aşağıya uzanan örgülü uzun saçlarınla etrafını izliyorken, yaşamının savaşçı haline gittik birlikte. Oradaydı, tam da karşındaydı ruhunun bir diğer yarısı.
Kendini ilk keşfetmeye başladığında söylenilen MÖ. 600lü yıllarda Kanarya Adalarında, iki yaşında hayata veda ederken annenden ayrıldığın yerde uzanan uzun kumsalları yeniden ziyaret ettin.
Mavi’nin sesi uçurtmanın bir ayağının bedende olduğunu anımsatarak; benden bir hediye istemeni söyledi. Bir anahtar bıraktım avcuna. Varlığın gözlerini kıstı ve gülümsedi. Evrensel yaşam ve içindeki kadın ve erkeğin dengesinin sembolü buluştu seninle. Nil’in, yaşamın anahtarını bırakmıştım avcuna. Şekli insanı andıran ve tam gözünün önüne gelmese de elinle havaya çizebileceğin bu sembol yaşamının yeni farkındalık düzeyine doğru ilerlerken seninle. Sadece, yine niyetinle ve bunu sevgiyle karşılayıp; kabul ettiğini biliyorum.
İçine girdiğin ve ışık hızındaki yolculuğun esnasında karşına çıkan tüm vizyonu kana kana okuduğun bu bilgelik an’ından sana seslendim ve huzurla an’a, bedenine, yeni farkındalıklarınla geri geldiğinde karşımda altın, mor ve yeşil ışığın dans ediyordu. Bir zamandır kaleminle buluşmayan elinden, yüreğinden kelimeler aktı ve seslendin öz’den.
Hadi şimdi seninle birlikte, teni bu satırlara değen herkes kapasın gözlerini ve varlığa, yaşamın evrenselliğine, öz’e doğru yolculuğun kapılarını aralasın.
Aşkla, ışıkla,
Öz’le buluşma
Sevgili Gülçin’e, sesine, mavi ışığına sevgilerimle: http://www.mavininsesi.com/