"Şarkıya, insanın asıl şarkısına karar verene kadar sorulacak kimi yerli yerinde sorular şunlardır: Ruh-sesime ne oldu? Hayatımın gömülmüş kemikleri nelerdir? İçgüdüsel benlikle ilişkim ne durumdadır? En son ne zaman özgürce koşmuştum? Hayatı nasıl canlı kılarım? La Loba nereye gitti?
Yaşlı kadın kemikler üzerinde şarkı söyler ve o şarkı söyledikçe, kemikler ete bürünür. Biz de bulunduğumuz kemiklerin üzerine ruh döktükçe "oluşuruz". Özlemlerimizi ve hayal kırıklıklarımızı gençken olmaya alıştığımız şeylerin kemikleri üstüne ve gelecekte hissettiğimiz diriliş üstüne döktükçe, dört ayak üstünde sağlamca dururuz. Ruh döktükçe yeniden canlanırız. Zayıf bir çözelti, eriyen narin bir şey olmaktan çıkarız. Hayır, dönüşümün "oluş" evresindeyizdir artık..."
Kurtlarla Koşan Kadınlar... başucu kitabı... der ki...
"ruhumuzu döktükçe oluşuruz"
Sevgiyle,
Burçak
Yaşlı kadın kemikler üzerinde şarkı söyler ve o şarkı söyledikçe, kemikler ete bürünür. Biz de bulunduğumuz kemiklerin üzerine ruh döktükçe "oluşuruz". Özlemlerimizi ve hayal kırıklıklarımızı gençken olmaya alıştığımız şeylerin kemikleri üstüne ve gelecekte hissettiğimiz diriliş üstüne döktükçe, dört ayak üstünde sağlamca dururuz. Ruh döktükçe yeniden canlanırız. Zayıf bir çözelti, eriyen narin bir şey olmaktan çıkarız. Hayır, dönüşümün "oluş" evresindeyizdir artık..."
Kurtlarla Koşan Kadınlar... başucu kitabı... der ki...
"ruhumuzu döktükçe oluşuruz"
Sevgiyle,
Burçak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder